Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması insan hayatını büyük ölçüde değiştirdi. İnsanlar bu araçlar sayesinde daha hızlı ve kolay bir şekilde bilgiye erişme imkanına sahip oldu. Ancak bu kolaylık beraberinde dezenformasyonu da getirdi. Medyanın genişlemesi ve ürünlerinin çeşitlenmesiyle bilgi her an, her yerde varlık kazandı. Medyanın insanlara ilettiği bilginin doğru biçimde algılanması için ise medya okuryazarlığı oluşturur.
Medya okuryazarlığı; aktarılan mesajları analiz etme ve değerlendirme becerisidir. Sıklıkla duyulan ‘beyin süzgeci’ tabirinin kullanıldığı durumdur. İletilen bilgilere, haberlere hemen inanıp kabul etmek yerine öncesinde üzerinde düşünüp değerlendirmeyi, beyin süzgecinden geçirdikten sonra bilgiyi tüketmeyi kapsayan okuryazarlık türüdür.
Dijital iletişim kaynaklarının ilerleyişiyle medya sahip olması gereken basın etiğine veda etmiş ve doğru, yanlış ya da eksik bir enformasyon yığını haline gelmiştir. Tüketici kitlenin de ‘manipülasyona’ maruz kalan kesimde yer almaması için okuryazarlık kimliğine sahip olması yani okuduğu şeyi tutarlı bir şekilde değerlendirmesi gerekir. Bir tüketici, medya okuryazarı haline gelmesiyle;
- Medya kanallarından gelen bilgilerin doğruluğunu değerlendirmeye,
- Farklı medya kanallarında bilgiye ulaşarak objektif bir analiz yapmaya,
- Medyayı etkili ve düzgün bir biçimde kullanmaya,
- Medyanın kitleler üzerindeki etkisinin bilincinde olmaya,
- Bilgiyi aktaran medya kuruluşunun kimliğine dair bilgi sahibi olmaya başlar.
Böylece kişi bilgiyi değerlendirmek, analiz etmek ve ‘bütün’ bir şekilde görmek için gerekli niteliklere sahip olmuş olur. Bu okuryazarlık türü kişinin medya mesajlarına karşı daha bilinçli olmasını sağlar. Dolayısıyla kişi ‘haber’ adı altında verilen her bilgiyi sorgusuz sualsiz kabul etmez, değerlendirir.
İyi bir medya okuryazarı olmak için bireyde öncelikle ‘sorgulama alışkanlığının’ olması gerekir. Medyanın etik kurallarından olan objektiflik çok nadir rastlanan bir özelliktir. Bu nedenle her mesajın içinde doğrudan ya da dolaylı bir manipülasyona rastlamak mümkündür. Fakat yine medyaya ait bir özellik olan 5N1K (ne, nerede, nasıl, ne zaman, neden, kim) ile yapılan sorgulamalar bilginin süzgeçten geçiyormuş gibi analiz edilmesine yardımcı olur.
Dijitalde sunulan bilgileri düzgün değerlendirmek adına medya okuryazarlığı hakkında bilgi edinmek şarttır.
Medya Okuryazarlığının Amacı Nedir?
Radyodaki sesler, televizyonda akan haberler, internette biriken bilgi yığını… Kitle iletişim araçları gelişimini sürdürdükçe bilgi kanalları şekillendi, daha pratik bir forma kavuştu. Hem tüketici hem de üretici pozisyonuna ulaşan kitle ise mevcut enformasyon yığınına kesinliği teyitli olmayan verileri eklemeye başladı. Bu yüzden medya okuryazarlığı çok daha önemli bir hale geldi. Tüketicilerin, medya mesajlarına karşı daha bilinçli olmasını amaçlayan okuryazarlık, bireyleri sorgulamaya davet eder.
Medya ürünlerinin kabul edilmeden önce sorgulanıp değerlendirilmesini amaçlayan okuryazarlık dezenformasyona ve manipülasyona karşı alınmış bir önlemdir. Kitle iletişim araçlarının toplumdaki etkisinin her geçen gün artmasına karşın okuryazar biri bu etkiye kapılmanın önüne geçer.
Bu kavramın ortaya çıkışının temelinde Harold Lasswell’in ‘hipodermik iğne’ teorisi vardır. Lasswell’e göre medya, insanları sürekli enformasyon enjekte ettiği bireyler olarak görür. ‘Sihirli mermi’ diye de adlandırılan bu teori doğrudan insana uygulanması bakımından dikkat çeker. Düşünmeyen, mesajları sorgusuzca kabul eden kişiler bu iğne ya da merminin kurbanı olur. Ancak medyaya dair yapılan araştırmaların medyanın etkilerini keşfetmesiyle okuryazarlığa imza atıldı. Böylece bireyler tükettikleri bilgiyi değerlendirme hakkına sahip oldu.
Dünya genelinde yavaş yavaş yayılan medya okuryazarlığı Türkiye’de özel kanalların yayın hayatına başlaması ile kendisini duyurmuştur. Sağlıklı ve bilinçli bireylerin yetişmesi için bu okuryazarlık türü ve barındırdığı sorgulamanın hayatın bir parçası olması gerekir.
Medya Okuryazarlığının Önemi
Medya, insanların sorgulama becerisine sekte vuran bir niteliğe sahiptir. Yaydığı yoğun enformasyon nedeniyle kişinin bilgiyi beyin süzgecinden geçirmeden kabul etmesine sebep olur. Fakat medya okuryazarlığı sayesinde kişi medyanın dolaylı ya da doğrudan manipülasyonlarına kapılmaz. Bireylerin bilinçlenmesi ve daha nitelikli tüketiciler haline gelmesi açısından bu okuryazarlık ayrı bir öneme sahiptir.
Sosyal medyanın da iletişim sürecine dahil olması okuryazarlığı daha mühim bir konuma ulaştırmıştır. Çünkü sosyal medya platformları kişilerin tüketici kimliklerinden sıyrılarak enformasyon sürecine dahil olmasına imkan verir. Paylaşım, yorum yapma gibi seçeneklerle tüketici kabul ettiği bir bilgiyi savunarak ya da şüpheli bulduğuna saldırarak diğer tüketicilerin de fikrini etkiler. Dolayısıyla medya okuryazarlığı bireyi yalnızca mesajlarından değil, o mesajlara eşlik edenlerden de korur.
Ancak öncesinde kişinin okuryazarlığa ve medyaya dair bilmesi gereken bazı detaylar vardır.
Medya Okuryazarı Neleri Bilmelidir?
Medya Okuryazarlığı tüketicinin medyayı bilinçli bir şekilde değerlendirmesini sağlar. Aktarılan mesajların aslında ne iletmek istediğini görmeyi mümkün kılan bu okuryazarlık bilincine ulaşmak isteyen kişilerin bilmesi gereken önemli ilkeler vardır;
- Medya bir üründür, özünde kurgusaldır.
- Var olan gerçek medya süzgecinden geçer, medya dünyası ile entegre olur.
- Medya mesajı belli bir anlama sahip olsa da tüketiciler tarafından farklı algılanır. Bu yüzden farklı bakış açıları göz ardı edilmemelidir.
- Medyanın ticari amaç güttüğü unutulmamalıdır. Medya sektörünü destekleyen ekonomik yapı onu iş haline getirir.
- Objektiflik medyanın etik ilkelerinden biridir. Ancak her medya kuruluşunun yayın politikasında merkeze aldığı ideolojik bir düşünce vardır. Bu yüzden tüketiciye iletilen mesaj ideoloji barındırır.
- Medya kuruluşunun içerikleri ‘nasıl’ sunduğu da enformasyonun niteliği hakkında bilgi verir. Enformasyon sahibinin medyadaki duruşu da kişinin bilgiyi tüketme sürecini etkiler.
Bu detayların farkında olan tüketici medyayı daha bilinçli bir şekilde kullanır. Mesajların beyin süzgeci ile tüketilmesi de kişiyi medyanın dağınık tarafından korur.
Kaynakça:
Avşar, Zakir, MEDYA OKURYAZARLIĞI, İletişim ve Diplomasi 2, 2013
Çakı, Caner, HİPODERMİK İĞNE MODELİ BAĞLAMINDA NAZİ PROPAGANDASININ WALT DİSNEY ÇİZGİ FİLMLERİNDE ELEŞTİRİSİ, İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi Cilt:8, Sayı:1, 2019
Dindar, Serhan, İletişim ve Çeviri: Kitle İletişim Kuramlarına Çeviri Açısından Bir Yaklaşım, RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi 23, 2021