Skip to main content

İnsan zekasını taklit eden, internetteki verilerle komutları gerçekleştiren yapay zeka şimdi bir medya mensubu oldu. Dijitalleşmeyle büyük dönüşümler yaşayan çeşitli sektörler ‘yapay’ zeka ile bambaşka bir boyutla tanıştı. Medya da bundan payına düşeni alarak yeni bir habercilik, sinema, televizyon ve reklamcılık anlayışı kazandı. Peki bu nasıl mümkün olabilir? Haber peşinde koşan, ‘Kayıt!’ diye bağıran, reklam prodüksiyonu hazırlayan bir dijital zekayı hayal edebiliyor musunuz? Hayal etmenize gerek yok. Çünkü dijital medyanın yapay zeka ile buluşması çok da yeni sayılmaz.

2018 yılında Google teknolojinin gazeteciliği desteklemesi gerektiğine karar verdi. İnsanlığın elinde olan yeni teknolojik imkanların neden gazetecilik için kullanmayacağını sorgulayan Google, doğru ve hızlı haber için dijital zekayı muhabir yapmaya karar verdi. ‘The Digital News Initiative’ adını taşıyan bu haber havuzunun faaliyetlerini yürüten algoritmik haberciliğin ilk örneği olan yapay bir zeka oldu. Bu haber havuzunu dolduran teknolojinin ana amacı yanlış bilginin önüne geçerken güncel haberleri sunmaktı. Bunu yaparken de dijital gelirlerin artması da hedefleniyordu. Kağıtlara, mürekkeplere bulanan haberler yavaş yavaş yerini dijital medyaya bırakırken Google’ın bu hamlesi Avrupa’da büyük alkış topladı.

Sanal haberci ‘The Digital News Initiative’ yalnızca güncel verileri bulan ve sunan dijital bir çalışan değildir. Haber değerini analiz edip bulduğu veriyi habere dönüştüren ‘gerçek’ bir gazetecidir. Google’ın hala karınca gibi çalışan gazetecisi dijital medya ve yapay zekanın bir araya geldiği ufak bir örnek. İnternetteki verileri analiz edip kendisine verilen komutlara göre çalışan gazeteci haberlerini kurallarına göre yazar. Kim, nerede, nasıl, ne zaman, neden, ne sorularına cevap vermeyi bilen dijital gazeteci başka bir kimliğe büründüğünde de verimli bir şekilde çalışmaya devam eder.

Üzerine hangi kılıf atılıyorsa onu hemen giyen ve ona göre davranan yapay zeka öğrenmeyi ve çalışmayı seven bir medya çalışanıdır. Ancak nasıl dijital zekanın becerileri sorgulanıyorsa, medyadaki konumu da soru işaretlerine hedeftir. Bu soru işaretlerine cevap bulmak için ise bu algoritmalara bağlı zekayı sahada biraz daha incelememiz gerekir.

Çalışkan Bir Muhabir: Yapay Zeka

Doğru haber, objektif haber. Toplumsal manşet, didaktik başlıklar. İşe yarar bilgiler, gündem… Medyanın bel kemiği olan bu detaylar dijital ile buluştuğunda ufak bir sarsılma yaşadı. İnternetin getirdiği bilgi yığını içinden neyin doğru neyin ilgi çekici olduğunu bulmak zor hale geldi. Fakat insanın dijital medyaya adapte oluşuyla bu sorun büyük ölçüde ortadan kalktı. Tam her şey çözüldü, bütün kalemler insanın elinde derken yapay zeka çıkageldi.

İçerik için konu bulan ya da üretimini yapan bu dijital zeka medyaya yeni bir soluk getirdi. Gündemin her dakika hareket halinde olduğu habercilik dünyasına ise büyük bir kolaylık armağan etti. Öyle ki Reuters dahi kendisine dijital bir muhabir edindi. ‘Lynx Insights’ adındaki sibernetik muhabir bu büyük İngiliz haber ajansının en çalışkan elemanı oldu. Haberleri ‘normal’ bir muhabirden çok daha hızlı keşfeden, yazan, editoryal sürecini yöneten bu sanal haberci aslında bütün dünyaya bilgi yayan bir araç. İngiltere, Avrupa’da yaşanan büyük gelişmeleri bir kurbağanın sinek yakalaması gibi hemencecik yakalayan muhabir Reuters’i dünya çapı bir kaynak haline getiren haberleri de dünya gündeminden kolaylıkla ayıklamaktadır.

Fakat insani düşünceden yoksun bir zekayı muhabir yapmak doğru mudur? Haberciliğin özünde olan ‘doğru haberi’ yapay zeka insana sunabilir mi? Teknolojinin imza attığı her haber yanlış değildir ama doğru haber olduğu kadar yalan haberler de ‘yapay’ kalemden çıkmaktadır. Üstelik habercilikteki ‘etik ve ahlaki ilkeler’ komut verilmediği sürece dijital zekanın pek ilgisini çekmez. O yüzden ne kadar çalışkan olursa olsun yapay haberlerin ‘gerçek’ gözlerle denetlenmesi şarttır.

Bu gerçek gözlerin bulunması gereken bir diğer yerde dijital medyanın ‘sanatsal’ tarafıdır. Ruhu ve hayal gücü olmayan yapay zekanın sinema ve televizyondaki rolüne gelin birlikte bakalım.

Üç, İki, Bir, Kayıt! Dijital Medyanın Yeni Senarist ile Tanışın!

Benjamin internette yer alan bilim kurgu filmlerini izlemiş, senaryo hakkında detaylı bir eğitim almış bir senarist. Bilim kurgu, gelecek ve aşk kelimelerini tema alan Benjamin’in ilk senaryosu olan ‘Sunspring’ de bu eğitimin sonucu yazılmış kısa bir film. Küçük bir detay; Benjamin bir yapay zeka.

Haberciliği ile gazeteciliğe yeni bir boyut kazandıran dijital zekanın 2016 yılında yazdığı senaryo filme çekilerek bu sanal zekanın sanat dünyasına adım atmasını sağladı. Peki bu kısa film ne kadar kaliteliydi? Eleştirmenlerden olumlu yorumlar alan bu film senaryo alanını insanın elinden alabilir mi? Şimdilik hayır. Çünkü Benjamin’in yazdığı bu senaryo ne kadar ses getirse de aslında olay örgüsü de karakterler de temelini eskiden yayınlanmış ve insan tarafından hazırlanmış bilim kurgu filmlerinden alır.

Gelecekte geçen bir aşk üçgenini konu alan Benjamin’in senaryosu yapay zekanın sanata kattığı unutulmaz ‘ilklerden’ biridir. Youtube linki aracılığıyla Benjamin’in eğitildiği kodlar ve verileriyle yazdığı senaryonun filmini izleyebilir, dijital medyanın insan elinde mi yoksa yapay el ile mi daha etkileyici olduğuna karar verebilirsiniz.

Dijital Medya ve Yayıncılığa Robotik Bir Dokunuş: Yapay Zeka

‘Araç, mesajın kendisidir.’ İletişim kuramcısı Marshall McLuhan’ın bu sözü teknoloji geliştikçe anlamını korudu. Dijital hale gelen iletişim ve haberleşme süreci ‘aracın’ teknolojiyle buluşmasıyla ‘mesajı’ daha hızlı ve ulaşılabilir konuma ulaştırdı. ‘Yapay zeka’ araç olduğunda ise mesaj direkt kendisini sunar.

Sanal zekanın aktardığı ya da ürettiği mesajlar insan algısından ve hayal gücünden sıyrılmış durumdadır. Üretim teknolojik dokunuşla ne kadar hızlı olursa olsun belli bir süre sonra tekdüze sıfatını almak zorunda kalır. Fakat insanın dahil olduğu süreçlerde ürün ister haber ister sinema ya da reklam filmi olsun bir ruha sahip olur. Dijital medyanın kolaylığından faydalandığı yapay zeka bir yardımcı statüsünde kaldığı sürece çok daha fayda sağlar.

Google, Reuters gibi büyük isimlerin elemanı olsa da dijital zekanın robotik çizgileri kendisini her yerde belli eder. Medya sektörünün ihtiyacı olan üretimi başarıyla sağlamasına karşın dijital zeka medyanın canlılığını doğuran ‘ruhu’ ortaya çıkaramaz. Benjamin istediği kadar senaryo yazabilir, Lynx Insights haberleri en ince detaylarla doldurabilir. Fakat insan duygularına dokunamaz, insan hassasiyetini göz önünde bulunduramaz.

Dijital medya ve yayıncılıkta önemli bir yeri olan yapay zeka tüm başarısına rağmen olduğu yeri bilmelidir. Bir yardımcının ötesine geçmeden üretim yapmalı ve mesajı ileten bir araç olarak kalmalıdır. Kendisini bir süre sonra tekrar eden, elindeki verilerden öteye gidemeyen yapay zekanın dokunuşu kolaylık ile sınırlı kalıp, dijital medyanın özüne zarar vermemelidir.

Kaynakça: